Sosyal Bilimler | Kayda Değer Akademik Metinler

Sosyal Bilimler

Gregorios Theologos Kilisesi Paraları - Sosyal Bilimler
Sosyal Bilimler

Gregorios Theologos Kilisesi Paraları

Osmanlı İmparatorluğu’nda ilk kâğıt para (kaime) denemeleri Sultan Abdülmecid döneminde başlamış ve ilk kâğıt para 1840 yılında tedavüle çıkarılmıştır. Ancak başarısızlıkla sonuçlanan bu ilk denemelerin ardından Sultan Abdülaziz madeni para sistemine geri dönmüştür. Bu başarısızlığın ardında yatan temel nedenin ise kâğıt paralarının değerlerinin yüksek oluşu (en küçük değer başlangıçta 50 kuruştur ve ilerleyen zamanlarda 10 kuruşluk banknotlar da basılmıştır) halkın günlük hayatında daha küçük birimleri tedavül edilen (10 kuruştan küçük kıymetler 5, 2, 1 kuruşluk ve 20 paralık gümüşler ile 40, 20, 10, 5 ve 1 paralık bakırlar) madeni paraları kullanmayı tercih etmesi olarak görülmüştür.  O dönemde Osmanlı İmparatorluğu’nda bir kuruşun kırkta biri olan “para”nın bir satınalma gücü bulunmaktadır ve bu küçük değerli paralarla bir şeyler satın alabilmek ve ticaret yapabilmek mümkündür. Sultan II. Abdülhamit 1876 yılında tahta geçtiğinde kâğıt para tekrar kullanılmaya başlanmış, II. Dönem kâğıt paralar tedavül edilmiş ve kâğıt paranın halk tarafından kabul ve kullanımını sağlayabilmek için küçük değerli madeni paraların darp edilmesi azaltılmıştır. Gümüş 20 paralıklar piyasadan çekilirken, bakır paralar ise hiç darp edilmemişlerdir (çok az miktarda basılan 5 paralıklar hariç).

Tüm bu gelişmelerin bir sonucu olarak, özellikle tek kullanılabilir kıymetin Osmanlı para birimi olduğu ufak yerleşim yerleri ve köyler büyük bir bozuk para sıkıntısı yaşamaya başlamışlardır. Bu dönemde bozuk para bulmakta güçlük yaşayan Osmanlı İmparatorluğu’nun çeşitli köylerinde ve özellikle azınlıkların bulundukları bölgelerde bu durumdan zarar gören, gelir kaybeden çeşitli belediyelerin, işyerlerinin, küçük esnafın ve en önemlisi kiliselerin kendi paralarını bastıkları görülmeye başlanmıştır.

Bu tür paralar İmparatorluğun çok sayıda merkezinde aniden ortaya çıkmış ve aynı anda kullanılmaya başlamıştır. Elbette Osmanlı Devleti bu duruma sessiz kalmamış ve 1877 tarihli bir resmi gazete ilanında özetle şöyle demiştir:

“…bu aralık beş paralıktan kırk paralığa kadar muhtelif şekil ve kıt’ada teneke ve kâğıttan mamül bir takım kilise ve havra biletlerinin …tedavül etmekte olduğu görüldüğünden …zikr olunan biletlerin toplattırılması..biletlerden her kimin yedinde var ise bunların tarih-i ilanından nihayet bir haftaya kadar elinden çıkarması…ve ondan sonra …tedavül ettirilecek biletlerin her nerede bulunur ise canib-i zabriyeden ahz ve zabtına ve ceza kanunname-i humayunu hükmünce icra-i mücazat olunmasına… ” [Türkçe çevirisi Cüneyt Ölçer’in Ufak Değerli Osmanlı Kâğıt Paraları adlı makalesinden alıntılanmıştır]

İlandaki temel vurgu para basımının yalnızca Osmanlı Devleti’nin tekelinde olduğu ve bundan sonra bu tür paralar basanların cezalandırılacağı yönündedir. Bu tür bir yasaklama gelmesine karşın paraların yoğun bir şekilde kullanılmaya devam edildiği, küçük değerli paraların yokluğu karşısında özellikle kiliseler tarafından pratik bir çözüm olarak görülen bu tür paraların kullanımına da Osmanlı Devleti idarecilerinin de sonuç itibariyle göz yumduğu söylenebilir.

Peki, neden özellikle kiliseler bu türde paralar basmış ve kullanmışlardır? Bunun temel sebeplerinden birisi kiliselerin cemaatin adak mumlarının bedellerine bir karşılık gösterebilme çabasıdır. Kiliseler için cemaat üyelerine sattıkları mumlar önemli bir gelir kaynağıdır, ancak mumlar için belirlenen paralar 5 ve 10 para gibi küçük birimlerden oluşmaktadır. Dolayısıyla önemli bir bozuk para sıkıntısının yaşandığı bu dönemde kiliseler 5, 10, 20 para gibi küçük birimlerde paralar basarak ve bu paraları da kendi güvenceleri altına alarak kullanmışlardır. Başlangıçta kilise içinde kullanılmak için basılmış olan bu paralar zamanla kilise dışında da kullanılmaya başlanmış ve kullanımı halk tarafından da benimsenmiştir.

Osmanlı İmparatorluğu Dönemi Kilise Paraları

Osmanlı İmparatorluğu döneminde kiliselerde kullanılan paralar üç grup altında sınıflandırılabilir:

  1. Metal Paralar: Bu gruba giren yuvarlak, kare, dikdörtgen ya da çok kenarlı metal paralar bastıran kilisenin ismini, en azından baş harflerini ve nominal bir birimi (5, 10, 20 paralık birimler şeklinde) taşımaktadır. Bu tür paralardan Osmanlı İmparatorluğunu gezen çeşitli seyyahların kitaplarında da bahsedilmektedir (bakınız G.F. Abbot’un “The Tale of a Tour in Macedonia” isimli kitabına). Bazı özel darphanelerde basılmış örneklerine rastlansa da metal paralar genellikle yerel imalathanelerde ve kaba bir işçilikle basılmaktadır.
  2. Para-Bilet Kâğıtlar: Kupon biçiminde ve küçük kâğıt para formundaki bu para-bilet kâğıtlar bir karton ya da kâğıt üzerine basılmış ya da damgalanmışlardır. Genellikle basan kilisenin ismini, sıklıkla basım yılı ve nominal değeri bilgilerini içerirler. Çoğunlukla Yunanca fakat bazen Türkçe, Ermenice ve hatta Fransızca yazan örneklerine rastlamak mümkündür (bakınız Cüneyt Ölçer’in Ufak Değerli Osmanlı Kâğıt Paraları adlı makalesine).
  3. Kontrmarklı/Üst Damgalı Paralar: Bazı kilise komiteleri dolaşımdan çekilen 5, 10, 20 ve 40 paralık Osmanlı bakır paralarını ağırlıklarına oranla satın almış ve kilisenin ya da köyün baş harflerini taşıyan bir baskı kalıbı ile damgalamışlardır. Çok sayıda ve birbirinden farklı üst damgalı örneklerin çeşitli kilise ve köylerde kullanıldığı görülmektedir. Birkaç sınırlı örnekte ise Mısır, Yunan ve hatta Alman madeni paralarının damgalandığı da dikkat çekmektedir (bakınız Hans Wilski’nin “Countermarks on Ottoman Coins” adlı kitabına).

Bu yazının konusunu oluşturan Gelveri Köyü Gregorios Theologos Kilisesi paraları bu sınıflandırma içerisinde metal paralar grubuna girmektedir. Gelveri ya da Kelveri Aksaray’ın Güzelyurt ilçesinin eski adıdır ve Kapadokya bölgesinin önemli yerleşim merkezlerinden birisidir. Gelveri’de bulunan ve 1924 yılındaki mübadele sonrasında camiye çevrilen Gregorios Theologos Kilisesi, günümüzde Kilise Cami, Büyük Cami adlarıyla anılmakta ve Kapadokya bölgesinde tarihi ve mimari özellikleri ile büyük bir önem taşımaktadır. Kilisenin ne zaman ve kimin tarafından inşa edildiğini gösteren bir kitabe bulunmamasına karşın bazı kaynaklar Aziz Gregorios’un yaşadığı dönemde yani 4. yüzyılda burada bir kilise inşa edildiğini veya eski bir kilisenin İmparator I. Theodosius döneminde (379-395) temelden itibaren onartıldığını rivayet etmektedir. Kiliseye adı verilen ve bir din bilgini olan Aziz Gregorios Hristiyanlığın Anadolu’ya yayılmasında önemli bir rol oynamış ve ileri sürdüğü fikirler ilerleyen dönemlerde Ortodoks mezhebini ortaya çıkarmıştır. Bu dini yapının özellikle Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında özel izinle para basabilecek kadar güçlü temeller üzerine inşa edildiği anlaşılmaktadır. Bazı kaynaklar mübadele öncesinde hükümet izniyle kilisenin kontrolü ve garantisi altında 10 para ve 1 kuruşlardan oluşan çeşitli paralar bastırıldığını ve üzerinde Aziz Gregorios’un resmi de bulunan bu paraların Rumlar ve Türkler tarafından kullanıldığını aktarmaktadır. Bahsi geçen dönemde Gelveri’de 4000 Hristiyan (bunların 2781’i Rum kökenlidir) ve 200 Müslüman yaşamaktadır. Gelveri’de kilise tarafından bastırılan bu paraların kilise içinde ve kilise dışındaki günlük alış verişlerde de tüm Gelveri halkı tarafından kullanıldığı anlaşılmaktadır. Mübadele ile Yunanistan’a giden Rumlar Kavala yakınlarında “Nea Kalvari” adıyla bir yerleşim yeri kurmuş Gelveri’deki kilisenin bir benzerini de oraya inşa ederek, yanlarında götürdükleri kiliseye ait kutsal eşyaları da bu kiliseye taşımışlardır.

Gregorios Theologos Kilisesi paraları kronolojik bir sıralama içerisinde incelendiğinde, çeşitli emisyonların var olduğu ve zaman içerisinde özellikle taklitleri engelleyebilmek için basitten daha karmaşık tasarımlara ve ibarelere doğru geliştiği dikkat çekmektedir. Kilise paralarının ilk emisyonu, üzerinde Aziz Gregorios’un resminin tasvir edildiği fakat herhangi bir nominal değerin bulunmadığı paralardan oluşmaktadır. Bu paraların değerinin kilise içerisinde bir mum bedeli olan 5 paraya denk olduğu düşünülmektedir. İkinci emisyon ise üzerinde “K:E” kısaltmasının yer aldığı fakat herhangi bir tarihin bulunmadığı 5 ve 10 para değerinde iki paradan oluşmaktadır. Paraların nominal değerleri Arap rakamları ile de gösterilmekte ve “K:E” kısaltması muhtemelen Kelveri Kilisesi ya da Kelveri Konseyi anlamına gelmektedir.

Kilise Parası

Sonraki emisyonda herhangi bir tarih belirtilmezken nominal değer olan 1•  (on) noktalarla çevrili bir güneş figürü içerisinde gösterilmektedir. Nominal değerin sıfır rakamı nokta (•) şeklinde gösterildiği için Latin ve Arap rakamlarının bir arada kullanıldığı söylenebilir . Dördüncü emisyonda 1884 tarihi, “K:E” kısaltması ve 1•  (on) nominal değeri noktalarla çevrilidir ve önceki emisyonda olduğu gibi bir güneş figürü içerisinde yer almaktadır. Beşinci ve son emisyon ise 1888 tarihli 10 ve 20 para değerinde paralardan oluşmaktadır. Çevre yazısı “GREGORIOS THEOLOGOS EN KELVERI” paraların Kelveri Köyü Gregorios Theologos Kilisesi’ne ait olduğunu göstermektedir. Noktalı bir çember içerisinde merkezde bir güvercin figürü ve hemen altında 20*۲• (para) ve 1888 (basım tarihi) ibareleri yer almaktadır. Bu paranın 25 ve 30 mm olmak üzere iki farklı çapta olan tipi bulunmaktadır. 10 para değerindeki tipte de tıpkı 20 paralıkta olduğu gibi bir ibare bulunmakta fakat bir kısaltma kullanılarak ifade edilmektedir —GR(e)G(o)RI(os) TH(eo)L(o)G(os) E(n) K(el)V(e)R(i)—. Noktalı bir çember içerisinde merkezde bir güvercin figürü altında 10*1• (para) ve basım yılı 1888 yer almaktadır. 10 paralık tipin sıklıkla daha önceki emisyon paralar üzerine basıldığı görülmektedir (daha ayrıntılı bilgi için bakınız George A. Georgiopoulou’nun Cappadocia: Church Tokens of the late 19th century adlı kitabına).

Osmanlı İmparatorluğu hâkimiyetinde ve hükümetin özel izniyle kullanılmış olan bu paralar özellikle jeton koleksiyonerlerinin ilgisi çeken ve nadir bulunan paralardır. Bu ve benzeri kilise paraları ile bağımsızlık arasında ilişki kurmaya çalışan yazarlar bulunmasına karşın, bu paraların kullanımına siyasi sebeplerle değil ekonomik sebeplerle yaklaşmak daha doğru olacaktır. Zira bu tür kilise paralarının üzerinde birden fazla dil kullanılmakta ve kilise dışında da gündelik hayatta da hem Hristiyanlar hem de Müslümanlar tarafından kullanılmaktadır. Dolayısıyla bu paralara kiliseler gibi dini kurumların denetimi altında yürütülen, yaşanan bozuk para sıkıntısına bulunan pratik bir çözüm yolu olarak bakmak daha gerçekçi olacaktır.

Kaynakça

  • Abbott, G.F. (1903). The Tale of a Tour in Macedonia. London: E. Arnold.
  • Buyurgan, T. (2007). Aykırı Paralar. İstanbul.
  • Buyurgan, T. ve Uslu, K. (2013). Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti Jeton, Marka ve Fişleri. Osmanlı Nümizmatik Kültür Yayını #5. İstanbul.
  • Georgiopoulou, G.A. (2004). Cappadocia: Church Tokens of the late 19th century. Monographs of the Hellenc Numismatic Society. Athens. Greece.
  • Hasluk, F.W. (1921). The Levantine Coinage. Numismatic Chronicle, 1: 339-91.
  • Kofopoulos, S.K. (1994). The Collection of the Church of Taxiarchis in Asamatos, Lesvos: Local Circulation Tokens. NomKhron, 13: 118-127.
  • Ölçer, C. (1985). Ufak Değerli Osmanlı Kağıt Paraları. Tarih ve Toplum, 21: 46-56.
  • Ölçer, C. (1989). İnanılmaz Bir Para-Bilet. Bülten TND, 26: 24.
  • Pekak, M.S. (1994). Güzelyurt’ta (Gelveri) Bulunan Bizans /Post Bizans Dönemi Kiliseleri-2. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 11(1-2): 177-216.
  • Pekak, M.S. (2009). Kappadokia Bölgesi Osmanlı Dönemi Kiliseleri: Örnekler, Sorunlar, Önerileri. METU JFA, 26(2): 249-277.
  • Roudometof, N. (1990). The Rhodes Hoard-countermarked Turkish coins for local circulation. NomKhron, 9: 77-79.
  • Wilski, H. (1995). Countermarks on Ottoman Coins. Münzhandel + Verlag B. Strpthotte. Germany.
  • Wilski, H. (1993). The Agiasos Hoard. NomKhron, 12: 45-59.
  • http://www.guzelyurt-belediyesi.com/Kategori/1/Tarihcemiz.Aspx (Erişim: 25.08.2015).
  • https://tr.wikipedia.org/wiki/Gelveri (Erişim: 25.08.2015).
  • http://www.worldofcoins.eu/forum/index.php?topic=20475.0 (Erişim: 25.08.2015).

Özgür Uğurluoğlu
Sosyal Bilimler Platformu, Blog Yazarı
o.ugurluoglu@sosyalbilimler.org

Yasal Uyarı: Yayınlanan bu yazının tüm hakları Sosyal Bilimler Platformu’na (www.sosyalbilimler.org) aittir. Kaynak gösterilse dahi yazının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan yazının bir bölümü, alıntılanan yazıya aktif link verilerek kullanılabilir. Her türlü alıntı, (her müstakil yazı için) 200 kelime ile sınırlıdır. Alıntı yapılan metin üzerinde herhangi bir değişiklik yapılamaz.

sosyalbilimler.org’da yayımlanan metin, video ve podcastlerin paylaşıldığı Telegram grubuna katılmak için buraya bakılabilir. Söz konusu grubun, kuruluş nedeni, işleyiş, güvenlik hususu, sorumluluklar ve diğer detaylar için bu sayfa incelenebilir.


sosyalbilimler.org'da yayımlanan çalışmalar ile ve yeni çıkanlar arasından derlenen kitapların yer aldığı haftalık e-posta bültenine ücretsiz abone olmak için bu sayfa incelenebilir.

Telegram Aboneliği


sosyalbilimler.org’da yayımlanan metin, video ve podcastlerin paylaşıldığı Telegram grubuna katılmak için buraya bakılabilir. Söz konusu grubun, kuruluş nedeni, işleyiş, güvenlik hususu, sorumluluklar ve diğer detaylar için bu sayfa incelenebilir.

sosyalbilimler.org’a Katkıda Bulunabilirsiniz.

sosyalbilimler.org'da editörlük yapabilir, kendi yazılarını yayımlayarak blog yazarımız olabilir veya Türkçe literatüre katkı sağlamak amacıyla çevirmenlik yapabilirsin. Mutlaka ilgi alanına yönelik bir görev vardır. sosyalbilimler.org ekibine katılmak için seni buraya alalım!

Bizi Takip Edin!

Sosyal Bilimleri sosyal ağlardan takip edebilir, aylık düzenlenen kitap çekilişlerimize katılabilirsiniz.